Seni sevmemin sana ne zararı var!..



Mutlu-huzurlu sen, bana verilen de sensizlik.

Farklı duruma getirildim, sevilmediğini bilen,

sevmeye devam eden.

140 ‘lık puzzle’sinin başından

ayrılmayan o çocuğa benzer halim,

bul-birleştir-dağıt, yap-boz.

Elinden almaya çalışırsan ağlar,

mutsuz olur, yalnızca izlemeli onu

hatta tiyo vermeli bazan,

kural koyamazsın, kızamazsın, izlersin, tıpkı;

Sevmenin kuralı olmadığı gibi!…



Bazan da; Durakta otobüs gelmesini bekleyen,

Yolcuya benzetiyorum, otobüsü

ya zamanında, ya da hiç gelmeyen.

geriye yalnızca beklemekle kalıyor ya,

yorulmadan-sıkılmadan.

Seven sıkılır mı hiç, yalnızca coşar. Haykırmak ister,

gömülüdür içinde acısı ile hasretliği

kime ne desin ki? Anlayanı-dinleyeni nerede?

Yazgı bu: Bir yanın hep mutsuz, diğer yanımız hep hasret.

Artık gelmeni de istemiyorum sevmeni de,

hatta düşünmeni bile!…



Ben senden kalanlarla ruhumu besliyorum,

benli-sensiz, Aşk:” beklemektir-bekletilmektir,”

zorlanmıyorum kabullenmeye!…



Ayrılığa alışsın yüreğim, alışmalı da,

umut taşısa da gözlerim, bir yola, bir kendime bakarak.




Yağışlı havada yalnız kalmış biriyim bide,

hızla inen yağmur damlaları,

bir gök yüzüne bakarım bir de kendime,

medet umarım yağmur dolu buluttan,

sağanak dursa da ulaşmak istediğim yere gidebilsem,

senin olduğun, bizim olduğumuz mekana,

aşk yağmuruyla nasıl sırılsıklam oluşumu,

titreyen ellerimi, yüreğimin bıraktığın gibi

kalışını, çaresizliğimi görebileceğin bir yere…



İşte böyle aşkım, her zaman kaybeden benim…

Seni sevmemin sana ne zararı var!..



Veysel Kimene







Sevda şairi

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Susma gönlüm sen söyle!...

Sürçe lisan ettimse affola!...

Kaldı!...