Kayıtlar

Nisan, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Baya kesirli!..

Asla yaralı olduğunu gösterme, Hemen yarandan vuranlar olur, Tüm darbeler yarama denk geldi, Düşman hain, zayıf yanını bulur… Kalbe giden kan gibi, akar akar, Beynin etrafını sarar, can yakar, Keder ve yasın ötesinde, ilavesi, Yüreğini alt üst edip, hazin takar… Fırtınaları olan gök gürültüsüdür, Aşk yağdırır, olursun serin pınar, Işığı, içte nemli karanlığı delerken, O kendine yaklaşanın, kalbini sınar… Kendimden öteye bakıp, ne sağladım, Hapsolan benlik, sessizlikle beslendi, Hayatın ilginç yönlerine sürüklenerek, Ruh benle kalmadı, derinden seslendi… Atlara fısıldayanları duydunuz mu? Kamçıların vuruşları gibi çok tesirli, Tıpkı, oltaya takılı parça oldun mu, Aşkı çözmek zorlaşır, baya kesirli… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası

Sessiz silah!..

Hırçın Karadeniz hırçın, Dalgaları düze vurmaz, Gönlüm o gibi dalgalı, Bir seslense dahi durmaz… Yaralıyım, ahhh yaralı, Hançer vurdu bir karalı, Yanakları gülle dolu, Gamzeleri var sıralı… Ben burada yalnızken, Gidip  başka elde olmuş, Dört kucağım birden açtım, Niye yadeline konmuş… Yaralıyım ahhh yaralı, Nereden vurdu bu karalı, Yanakları gülle dolu, Gamzeleri var sıralı… Ah ah ah, Neden vurur, Bu sessiz silah!.. Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. 27.04..2015 (Şiirlerim hiçbir kişiye hitap edilmeden, şiir atol yemde üretilmektedir..)

Duyguların gözyaşları!..

Gönlüm kendinden açamıyor, Gizli kalmışlarımla besleniyor, Dilden çok gözlerim konuşuyor, Onlarla, duygularım sesleniyor… Mutluluğun parıltısı, yücelerde, Hep uzanan ellerimi görürsünüz, Duygularım çalkalanır kaygımla, Zamana gömüldüğümü görürsünüz… Tüm  sırlarının saklandığı ağacım, Ağacım ama, dallar yeşermez kuru, Aşkın çınarıyım yanıyorum daima, Savrulur çıngı olarak aşkımın zoru… Önceleri aşkını çok yadırgamıştım, Bir kılığa, bir kaba sığdıramadım, Şimdi yeni bir hayatıma uyanıştır, Bir tek alev-dumanı kaldıramadım… Dünyanın, taaa  öte başındamıyım, Kazanç birikimim ise hicran taşları, Yenilgiye uğratıyor uzaklıklarımız, Artan sadece, duyguların gözyaşları… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. 26.04..2015

Çelik yelekli!..

Bir insan, aşkını nasıl görüyordur, Kendi kalbi, içteki ayna sayılabilir, Aşkı oluşturan ruhla, beyinle, anı,     Sevdanın temiz kollarına salabilir… Gözlerini, büsbütün kapatıverirsin, Nidan sur içinde, sur dışındaki can, Geçtiğimiz dağ yolu, güne bakmaz, Demek ki her aşk, eski - yeni lisan… Örnek alınacak, birden fazla senaryo, Maziler, dün geçmiş, hatan gelmiştir, Kalbini ayaklar altına alıp çiğnese de, Sesinin gıkı çıkmaz, çünkü sevmiştir... Aşk gelişmesine öncülük ettiyse beni, Ruh artık kaideleriyle yaşar, yaşarda, Sevgi, şefkat, sevinç-heyecanın iç te, Aşk bilincine varış sürecinde taşarda… Ne ektin onu biçersin, eser senindir, Bu düşünce aşkı yüceler, evrenselde, Nitelik taşıyıp, yüzeysellikten çıksan, Yine de, canın perişan, bu belgeselde… Siyah gecelere nihayet verecek odur, Sona ersin dersin bu yaprak dökümü, Kim muvaffak olabilmiş, kim? Elinden, Mütalaasız devam eder, ciğer sökümü… Sürekli yenilgilerle çökmeye baş

Gösteremezsin cennetim…

Aşkımı her seferinde, eyledin ret, Dedim ki;” Şu beni al, alda yönet” Sevgili demedin, etmen meşveret, Boyun eğer din oysaydı hikmetim, Yok tabi, gösteremezsin cennetim… İşin aşka, asla rıza göstermemek, Sevgi kavramını, özümsememek, Ön yargısız kararlar verememek, Boyun eğer din oysaydı hikmetim, Yok tabi, gösteremezsin cennetim… Eski benim! Sanırsın, pilim bitmiş, Hayır, aşkın, dip, uçuruma  itmiş, Sade, şıkır şıkır oynamam  gitmiş, Boyun eğer din oysaydı hikmetim, Yok tabi, gösteremezsin cennetim… İnsanlar  göründüğü gibi değildir, Kiminin özü düzdür, kimi meyildir, Sanıyorsun aşkımı sen de  siyildir, Boyun eğer din oysaydı hikmetim, Yok tabi, gösteremezsin cennetim… Malikânemin sahibini kim vermiş, Bir de,  her anı onun lehine sermiş, O da, kafeste ki bülbülünü yermiş, Boyun eğer din oysaydı hikmetim, Yok tabi, gösteremezsin cennetim… Düşünürüm değer, her hale dayan, İsterim, bencillik rüyasından uyan, G

Bir sevgili istiyorum,

Aşikar aşkımı gören, Bir sevgili istiyorum, Emeğe  emek veren, Bir sevgili istiyorum… Diliyle yaram sarsa, O hamuruyla karsa, Daha istemem varsa, Bir sevgili istiyorum… Versin kesin kararı, Aşk vermesin zararı, Kalbe olsun yararı, Bir sevgili istiyorum… Özlü, sözlü,  hikmetli, Varlığı epey bereketli, Birde kısa dolgun etli, Bir sevgili istiyorum… Gülüşlerse, tatlı tatlı, Dudak balı, altı katlı, Yanakları altın kaplı, Bir sevgili istiyorum… Sular gibi, aksa, gelse, Seller gibi, bağrı delse, Aşkında önemini bilse, Bir sevgili istiyorum… Göz gör, yumulmasın,             Sev, onsuz kalınmasın,    Aştan caza alınmasın,   Bir sevgili istiyorum… Kime versek emaneti, Taşıyana yok zahmeti, Olur mu ki bir kıymeti, Bir sevgili istiyorum… Sevgidir aşkın temeli, Kavuşma aşkın emeli, Bilmem kimi sevmeli, Bir sevgili istiyorum… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hak

Gardaş…

Sevginin yoktur yeri, Nefretlermi alınır  ileri, Yalnızlık aşkın kaderi, Artık sevmesek gardaş… Seven gözde yaşın olur, Hasretlik yoldaşın olur, Sevenler gözde zanlı olur, Artık sevmesek gardaş… Gün yerine gör kameri, Boğar sıkar aşk kemeri, Dünyada yok aşkın yeri, Artık sevmesek gardaş… Sevdalılar aynı yolda, Çuvalda olmaz kolda, Tek gezen sağda solda, Artık sevmesek gardaş… Nerede nefrette son durak, Garip başı nereye vurak, Bekleyerek biz kudurak, Artık sevmesek gardaş… Ham mıdır hepsi olmuyor, İç katı üflemeyle dolmuyor, Aşktan kaçıyor, durmuyor, Artık sevmesek gardaş… Ruhu kötü duygu korusu, Odur çirkin ördek yavrusu, Kendini beğendi kız kurusu, Artık sevmesek gardaş… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

Çığlık çığlığa!..

Çığlık çığlığa!.. Yazılsa, sayfa sayfa roman olur, İlgi çekicidir, ne diyebilirim ki, Çocuk  oyuncağıyım her halde, Kaldırıp atar, ne diyebilirim ki… Yıkılmış bütün aşkın sütunları, Gönül günübirlik keder bürür,       Bana doğru kucak açılmadı ki, Avıyım sanki, metrelerce sürür… Göz sade gördükleriyle kalacak, Hiçmi hiç, ruha ruhu dokunmadı, Tüm  davranış ve sözde yargılar, Sanırsın kendini, yedi köye kadı… İlkbahardan neden söz edemem, İç deki doğam, mevsim siz midir, Ömür ilkbaharını göremeyecek, Bahar bana karşı, isteksiz midir… Daldan dala atlar, her defasında, Mini mini sözcük sanır, bir heves, Ciddiyetten uzak buluyordur beni, Oysa gün içinde aldığım, tüm nefes… Bizim adımıza, tüm düşünceleri, Tiril tiril, zararı dokunur sağlığa, Ev de pineklemekle geçirir günü, Özü yönünden de, çığlık çığlığa… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsil

Edi ve büdü!..

Bazı duygularımız vardır, Kolay, kolay, anlatılmaz, Ete-kemiğe bürünür içte, Bil ki hurdacıya satılmaz… Duygu, coşkusuz kalınmaz, Çiğnenmemiş yollar değil, Atıp onu kurtulalım desek, Bir atımlık barutumuz değil… Güneş batık, ağaç gölgesiz, Sönük sokak lambası gibi, Kalp yükseğe çıkmış kedi, Kurtarılmayı bekler, gibi… Hüzünlü bakar beyincağız, Zihninde facia atmosferleri, Toz bulutu dolu, aşkın çölü, Kırılan parça tüm kederleri… Bomboş geçer onsuz günler, Üşümekle iki büklüm olunur, Bir karış kar, keskin ayaz da, Kayıp cevherim nasıl bulunur… Şiddetli aşkı kalbimi söktü, Nasıl parçaları birleştirmeli, Bian kar yağar, bian yağmur, Bu aşka yaz mı kış mı demeli… Pençesi sırtımdan sıyrılmadı, Paketi sıkı bağlı, kasvetli ki… Mucizelerinin izlerini ararım, Pencere önünü, beklemem ki, Bulanık ortamda, yitirmedim, Acımasız kalbimi de, götürdü, Kök saçakları, iç karartır ama, Diyor: "Olamayız, Edi ve büdü”

Güneşi öpmek!..

İnsan üzerinde, aşkının tasvirinin estetik önemi, Yürek büyüklüğü ölçüsünde güçlü, aşk kırıntısı, Çözülmüş, başıboş, halatı kopan sandal değil, Ocak başına uzanan kedinin, çoğalan mırıltısı… Neşenin azıcık fazlası, hangi zindanında gizli, Sonbahar yaprakları gibi, döküyor ömrümü, Her seferinde sabun gibi elerimden kayıverir, Umudumu savurur deste deste, ve de gönlümü… Çekici yüzünün ışığını akıtır, yanağının sırtına, Yüreğimin ötelerini tutar, o gamzelerinin elleri, Yüzünü yıldızlar da seyrettim, bir çok defadır, Gördüm semada gamzeleri,  evet, yıldız gülleri… Gamzeleri girer rüyalarıma, tıpkı yanağının ki,  Uykumda yüreğim, serçe, aşkın dalına tutunan,    Beynimi dolduran yüzü, türlü türlü kır çiçeğim, Olaydı keşke rüyam gibi, ansızın yerine konan… Bir  yüzüm yalnızlığa, diğer yüzüm ateşe dönük, Yazı tura atsanız da, yanık kokulu bozuk  para, Kuşatan acısı,  beyinden bıkmış, iliğime  sızıyor, Oldum, kenarı kıvrık kitap, acı dolan kumb

El ele buluşalım!..

Ya semen, Çiçekler  arasında  sendin ya semen, Ya semen, Ya semen, Gönlümü süsleyen, çiçek sin ya semen, Ya semen , Aşkı konuşturan dildin ya semen, Bu    yüz, nasıl bir yüz ki, asla, başka bir yüz olamamış, düşlerimde     gördüm desem hiç kalır, Cennet’imi yaşatan, melektin    sen desem, az kalır,    Acem dağı- Kaf  Dağını içine alan masal sın desem, ne işim var dersin, sen benim en güzel, en çekici kadınımsın    desem, belki kızarsın,    benim yalnızlığımda tek    yarenim oldun desem, diğer akadaşların, yalnız kalır, Kelimelere    hece sin desem, cümleler kıskanır, yazılanlarıma ilhamsın desem, Şiirlerim kıskanır..... İşte    bildiğin gibi; Eğer görebiliyorsan yıldızları, duyabiliyorsan rüzgarlara karışan aşkının Sesini Ve dokunabilirsen aşkımın sessiz çığlığına, sana kokun gibi demet Demet ya semen Sunan, Senin; Ferhat-Mecnun ve Kerem’inin   aşkında, Günül, gönüle, gel hele, El    ele buluşalım!.. Veysel  Kimene Sevda Şairi (K

Kendine iyi bak!..

Uykusuz geçen geceler de verdiği zarar, Zarar matik le ölçtüm, bin beş yüz çıktı, Uzun yıllardır zorlu hayat maratonumda, Aşkı canlandırma gücü, en sıkı kalıp çıktı… Aşka yakın kültürden geldiğimiz için mi, Duyguya kapılı verip, abartılı sevmiştim, Her gün göz önünde duran güneş yerine,  Sadece onun, güneş güzelliğini bilmiştim… İnsanlar her gün görüp, farkında olmadılar, Yalnızca ben mi sezmişim, yalnızca ben mi? Kiraya dahi vermediğime, ev sahipliği yaptı, Dünyama pencere açan gözleri sevmem mi… Gerçek güzelliği sezme, her kişiye vergimidir,  Körü körüne bağlı sanmayın, vardı seste gizi, Yaptığı göndermelerle, harekete geçiriyordu, Gönül penceresiyle bakın, sizi de aşık eder sizi… Bu yüzden, boş zamanlarım yerine, doldular, Estetik beğeni, güzel düşler, yürek atışım var, Sırnaşık söz sanıp, üstünkörü, görüyor halimi, Bu yüzden kalbi etrafına ördü, çelik telli duvar… Uçurtmayı uçuran şey ip midir? Rüzgar gerek, Hava  direncine ç

Devede kulak sanması!..

Mutluluk veren şeyler, kişiden kişiye değişir. Benim ki;Hayat kaynağı aşkımı anlatmaktır, Özel dokuma evrenimin içinde, yerli yerinde, Aşk, önündeki engellere bire bir katlanmaktır… Farklı kişiler kolay ulaşacaklarını düşünürler, Oysa, küresel ısınmanın yanacak olası durumu, Yolda yürümek yerine daldan dala atlıyorsun, Her daim peşinden sürükler aşkın son durumu… Ardından bir ışık çizgisi bırakarak geçen   yıldız, Keyif vermedi, kılı kırk yaran tavrı yüzünden, Henüz bilmediğim taraflarını keşfediyorum, Kendimle sözleş mişim, dönmem sözümden… Eritilmekten tesadüfen kurtulmuş var mıdır, Lütfen bir adres, yada telefon alabilir miyim, O gözlerinin bakışıyla, gizli gizli konuşarak, İlk görüş kalıntısı, aşinalıkla kalabilir miyim… Hüzne değer vermeyeni, dost olarak görmem, İnsanın herhangi insan olmaktan kurtulması, Sevdim, övdüm, hiç bir ışık yakmadı önümde, Yorumladığı, emeğimi “Devede kulak”sanması… Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yen