Kayıtlar

Şubat, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mor bulutlar arasında, suretini gördüm!….

Sabah güneşim, dağların ardından doğar, Penceremin önündeki, tüm açan çiçeklere, Bahçemdeki kuşlar, güne gülümserken, Hayat gülücükler atar, durmaz her yere… Aşkımız uykuda, yıllarca ninnisiz uyuyor, Yıldızları yorgan yap, sema, kalbin yerine, Yatırdığın gelecekten, şimşek bile çakmadı, Yağan hüzün damlası, benzer hicran seline…   Gerçek aşkının yolu tıkalıdır, taş duvar örülü, Nasihati kimden aldın sen, çevrilmedi ki yüzün, Kimin gözlerini güneş ile kıyaslıycam, kimin? Peri  masalı benzeri olmadı aşk, tamamı hüzün… Şu anda akıntıyla yol alıyoruz, sende çaba yok, Bütün uç noktalar, bunu açıklıyor dün lerden, Aşk her zaman aşk tır, gerçeğin gözleri görür, Geçen var mı aşkdan? Bülbül  kopmaz güllerden… Kuru gıdalar gibi,  beklemeye bırakıldım, Yaradan hakkımda, ne düşünüyor bilemem, Raflarda mı geçecek, aşkımın beklentileri,             Bulutların üstünde aşkın, yağdığını göremem… Aşkını kime sakladığına bakmalı, beklenen nerede? Al

Gözlerine dikkat et!..

Başa ne geldiyse o gözlerinden,                    Rastık çekme üstüne, akla biraz,           İki gözün beni baştan çıkardılar, Tekini gizle,   kuytulara sakla biraz… Beynimi gıdıklıyor, bakarken, O gözlerine yanar dururum, İçi vazgeçilmeyen okyanustur, Kendimi hep, yüzer bulurum… Nefese karıştı   ciğerime saplandı, Gitmez oldu, yıllardır     konakladı, Takvim yaprağı çevirirdim günlere, Geçmez oldu günlerim, durakladı… Üstüne su döksen, önüne setler olsa, Volkandan fışkıran lavlar gibi yakıcı, Kadın gözü değil seninki ahu gözü, Durmuyor   yerinde, gönüllere akıcı… Çözüldü   düğüm, sevmem deyişime, Gözlerinle sende,   kendimi buldum, Ne yapayım saklamadın ki gözlerini, Sana, beklemediğin   aşkımı sundum… Ne yapsın gönül bu, kapılı verdi işte, Ummadığın  aşka kaba olma, şefkat et, Benim gibi tutulan başka can olmasın, Çevirme sağa-sola, gözlerine dikkat et…      Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenic

Hicranlı yıllar!..

Çarkına düşenler   yanmış elinden, Mecnun’da yaşamış, hicranlı yıllar, Sanki,   ayrılığı kim ister gönülden, Urfa biberinden acı, hicranlı yıllar… Özlem ile hicran, karın kardeş olmuşlar, Koyun koyuna yatarak, aşkı kovmuşlar, Kasıt sevenlere, bunun   için doğmuşlar, Ah seni,   kör olasıca, hicranlı yıllar… Ömür boyu güldürmez ağlatır her dem, Karanlık her yanım, güne kapalı   perdem, Üfürür   tozlu - dumanlı, buhranlı meltem, Nedir elinden çektiğimiz, hicranlı yıllar… Bu günümün dünden farkı bilinmez, Aynıdır gecelerim, gündüz görülmez, Nadasa bırakır aşkı, gel gör ki sürülmez, Ektiği hüzünleri yeşertir, hicranlı yıllar… Çiçeği bulunmaz zaten, kurudur dalı, Aşıklar arasına çoğalan   dikenli çalı, Her zaman engel olur, görmeyiz balı, Vicdanı evde unutmuş, hicranlı yıllar…    Nasırına basar aşkların, inadına yakar,          Feryat etmiş gönülleri,   seyredip bakar, Sev bir kere, hemen ayırır, çelme takar,