Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şairliğin müfredatı!..

Para    için değil,    insanlık için yaptık, Para    solda sıfır, bizler hakka taptık, Şairse baş, gece-gündüz onla kalktık, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Küçümsenmemeli    aşka aşık    olanlar, Yürekleri, ruhu aşkta hayat bulanlar, Bizi iyi tanıyın, duyan -duymayanlar, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Kale hiç değil, gaye, gönül  fetih etmek, İçilen aşkın şarabı, birde soğan,ekmek, Başladıysak    yok, gönülleri    terk etmek, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Bir coşar gönül ansızın, gündüz - gecede, Yaşanmışları yaşatırız, cümlede - hecede, Çok büyük aşklar, dile gelmiş, ta  nicede, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Derdi derde katlarız, ikiyse,  on bin eder, Yüreğini ekle, tüm ruhu da,    sarar keder, İçtenli    yazar, demez, cümle alem ne der? Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Sırma kaftan ile görünmemiş dostuna, Saf yürek taşır, girmez koyun postuna, Baş kaldır şiirlerle,

Şair ne demek!...

Para   için değil,   insanlık için yaptık, Para   solda sıfır, bizler hakka taptık, Şairse baş, gece-gündüz onla kalktık, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Küçümsenmemeli   aşka aşık   olanlar, Yürekleri, ruhu aşkta hayat bulanlar, Bizi iyi tanıyın, duyan -duymayanlar, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Kale hiç değil, gaye, gönül  fetih etmek, İçilen aşkın şarabı, birde soğan,ekmek, Başladıysak   yok, gönülleri   terk etmek, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Bir coşar gönül ansızın, gündüz - gecede, Yaşanmışları yaşatırız, cümlede - hecede, Çok büyük aşklar, dile gelmiş, ta  nicede, Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Derdi derde katlarız, ikiyse,  on bin eder, Yüreğini ekle, tüm ruhu da,   sarar keder, İçtenli   yazar, demez, cümle alem ne der? Gönül gönü le katıldıysa, artık rahatız... Sırma kaftan ile görünmemiş dostuna, Saf yürek taşır, girmez koyun postuna, Baş kaldır şiirle

Yüreğimin naif acısı!...

Ayrılığın hiç olur mu müsaadesi, İzni kimden aldın bu neyin düşüncesi... Şimdi, için için yanmanın adıdır sensizlik, Özlemin hislerle bir bağ kurmuş, olmamalı ben sizlik... Sevmememi hiç sorma, olmaz ben de, sesin yetiyordu kalbime, İki şehir arasındayım, biri gidilmiyor, öteki soruyor kalbime... Cümlelerin satır aralarında , adın yerini belirler, Yoksa özlem bu kadar beni yakar mı? Ciğerlerim erirler... Gitmeden önce sana bir sırrımı söyleyecektim, O gece oysa ben, gitme kal, yüreğim elinde kalacak diyecektim... Hayatın tabi ve duru akışı gerçekleri yansıtır. Hayat her zaman ilginçliklerle dolu; ama çakışır... Terk etmek!..İnsanın duyarlılığını neden  temel  etken, Bunları düşünmüyorsun?.Ter edip giderken... Uçtuğunu  gördüğüm, havalanıp, sana esen, o  rüzgarla,       Ben neden göremedim! Değerlerini bırakıp, diğerlerine uyup, gidiyorsun anılarla...... Aşk duygusal değil deme,  ona – buna, çevrene

Gören ben, hisseden ben!...

Seni ben yaşadım, Hiç kimse değil, Riskler varken de, Bağımsız, Ortaksız tattım acıyı, Zihnimde yok sensizlik, Şafak ağlar gözlerinde, Biliyorum hep bensizlik… Gözlerinden vuruldu kalp, Oklarına hedef, Umutlarım benim, kurşunlarsa senin, Sızan kan olsun, Yeter ki sızma içimden… Ömrümün boşluğu zaman tüneli, Özlemler-hasret-bin yıl öncesi, Yaralıyım yaralı, fakat; Mutsuzdum ben, sensiz öncesi… Kalbimdir ateşlerle buluşan, Dumandır göremediklerin, İşkencen yokluğun, Tüm kavgalarım bilmediklerin… Direndim yokluğuna, Baktım umut penceresinden, Çökse de omuzlarım, Hicranlar sarsa da, Yıkılmaz umutlarım, düşmez şiirler hecesinden… Kimsesiz yüreğimi, Bir tepside sundum da, Bedeller ödetiyorsun, Doğmayan şafaklarım da, Öfkeler kusarsın, Işıksız sabahlarım da… Acıları ben yaşadım, sana göre ne var, Görünmez ufuk ama, Ben de dağlar kadar umut var… Yalnızlık benimse, Kokun sa genzimde, Rüzgarın kokusuyla karışsa da, Kirlenmez hiç unut

Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!..

Şapkan, gözlüğün ve elinde sigaran, Boynunda gri fuların gizlenen gıdık, Manton dizleri örter, çorapsız bacağı, Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!.. Yaz geldi, açıl artık, niye boğazlı kazak?   Sırtında pembe pelerin, kimden hediye?      Kareli ipek gömleğin,   düğmesi uyumlu, Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!.. Dudağın rujsuz görmedim, ve de cilasız, Kulakta halka küpe, altın suyu   banmış, Sağ elinde kıyafetle aynı çanta, solda cep, Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!.. Kıvırcık   saçlar,   omuzlarda tel tel ışıldar, Bakamazsın gözlere, parıldar siyah elmas, Memeler dik, bir kez başını   öne eğmemiş, Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!.. Topuklu ayakkabın, boyun uzun hal bu ki, Öne yürüyüş, kaldırımda bir başka başka, Hep ileriye bakan, sanki önünü görmez de, Hayalimde süslediğim, kadın olaydın!.. Olsaydı da farklı biri, nasıl baka kalınmaz, Görmediğin her günde, özlen,  dayanılmaz, Her haliyle, bütünse, sanmam,   ara

Dertli gezersin!..

Dertli gezersin!... Ben ce aşkı satın alacak olan, yine aşktır, Eğer iyi eşin olursa cennet cebinde taştır, Dünyada umut, hayaller, boş kaldıraçtır, Aşklar hep hasret, el belde, dertli gezersin... Aşk bütün evi doldurduğunda, rahat yatılır, Bütün lambalar gereksizdir, hep dışarı atılır, Kırılmış yumurtan, zeytinin, sofraya katılır, Aşklar hep hasret, el belde, dertli gezersin... Rüzgar doğru yönde esiyorsa, hüsn-i zan olur, Zamana şemsiye açarsın o anda yağmur durur, İğnenin üstünde bile uyum varsa mutlu olunur, Aşklar hep hasret, el belde, dertli gezersin... Birini sevmek, ona güvenmek, bir tutumdur, Sevgi, aynı hamurda kullanılan unumuzdur, Sevgilisine kalbini kıymış adam, umutsuzdur, Aşklar hep hasret, el belde, dertli gezersin... Yalnızlık sen den uzaksa, farklısın, eminsin, özelsin, Bunu sık gördüğün de, ömür, sen, çok bir güzelsin, Aşkı tanımı yon, ne Kerem’i! Kendini, boşa üzersin, Aşklar hep hasret, el belde, dertli gezersin... Veysel Kimene Sevda Şair

Dertli gezersin!..

Dertli gezersin!... Ben ce aşkı satın alacak olan, yine aşktır, Eğer iyi eşin olursa cennet cebinde taştır, Dünyada umut, hayaller, boş kaldıraçtır, Aşklar hep hasret, el belde, dertli  gezersin...     Aşk bütün evi doldurduğunda,  rahat yatılır, Bütün lambalar gereksizdir, hep dışarı atılır, Kırılmış yumurtan,  zeytinin, sofraya katılır, Aşklar hep hasret, el belde, dertli  gezersin...     Rüzgar doğru yönde esiyorsa,  hüsn-i  zan olur, Zamana şemsiye açarsın o anda yağmur durur, İğnenin üstünde bile uyum varsa mutlu olunur, Aşklar hep hasret, el belde, dertli  gezersin... Birini sevmek, ona güvenmek,  bir tutumdur, Sevgi, aynı   hamurda kullanılan unumuzdur, Sevgilisine kalbini kıymış adam, umutsuzdur, Aşklar hep hasret, el belde, dertli  gezersin... Bunu   sık gördüğün de, ömür, sen, çok  bir güzelsin, Yalnızlık sen den uzaksa, farklısın, eminsin, özelsin, Aşkı tanımı yon, ne Kerem’i! Kendini, boşa üzersin, Aşklar hep hasr

Düşman geceden!..

Aşk, dokunduğu her ne varsa, çürütüyor, Bıktım karanlığımı aydınlatmayan geceden, Güne bak gece, güle baksam diken gösterir, Bıktım yılları kaybettiren, düşman geceden... Beni es geçer, başka mekanlara düşer ışıklar, Aşk yorgunuyum, gönül, söyle, kime yaslanır, Cümlelerin geçer kafamdan unutamam adını, Bıktım unutturmak isteyen, düşman geceden... Yüreğime ak ümitlerimi salarım, gece boyunca, Dumanlı yaylalarımdan nefesler alamasam da, En güzel yerlerinde uyandırır, senli rüyalardan, Bıktım uykularımı bozan şu, düşman geceden... Her gece beni yalnız bırakmadın ki ben leydin, Bekleyiş, beni tarumar etse gecenin koynunda, Bir avuç umutla gönlüm, yosun tutmuş hüznüm, Bıktım her gece sana yakan, düşman geceden... Özlemini toplarım, şafak sökene kadar, gecemde, Gölgeni doğacak güneşim diye duvarımda izlerim, Bunu bile çok görürse aşk denilen hasret tuzağım, Bıktım aşkımı ıslah etmeyen, düşman geceden... Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin her türlü te

Düşman geceden!..

Aşk,   dokunduğu   her   ne   varsa   çürütüyor, Bıktım karanlığımı aydınlatmayan geceden, Güne bakıp gece, güle baksam diken gösterir, Bıktım   yılları kaybettiren, düşman geceden... Beni es geçer, başka mekanlara düşer ışıklar, Aşk yorgunuyum, gönül söyle kime yaslanır, Cümlelerin geçer kafamdan unutamam adını, Bıktım unutturmak isteyen, düşman geceden... Yüreğime ak ümitlerimi salarım gece boyunca, Dumanlı   yaylalarımdan nefesler alamasam da, En   güzel yerlerinde uyandırır, senli rüyalardan, Bıktım uykularımı bozan şu, düşman geceden... Her   gece beni yalnız bırakmadın ki benleydin, Bekleyiş beni tarumar etse gecenin koynunda, Bir avuç ümitle gönlüm yosun tutmuş hüznüm, Bıktım her gece sana yakan, düşman geceden... Özlemini toplarım, şafak sökene kadar gecemde, Gölgeni doğacak güneşim diye duvarımda izlerim, Bunu bile çok görürse aşk denilen hasret tuzağım, Bıktım aşkımı ıslah etmeyen, düşman geceden... Veysel Kimene  Se

Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!...

İyilikle beslenen yeşerir ağaç olur, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Kötülükle sulanan dal kalmaz kurur, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... İyi - kötü insan diye bir şey yoktur, Yüreğinin   içinde, iyi - kötü çoktur, Kime görev düşerse saplanan oktur, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Besle sen kendini iman ve inanç ile, Katma   ömrüne, bir gram hile bile, İçme sen, içki sigara, ne de nargile, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Dürüstlük erdemin, günü öyle bitir, Kin - nefret taşıma, bir yer de yitir, Düzenli hayat kurda, katıver   zikir, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Nasihat    gerek yok,  gerçek ortada, Gerçeği görürsün hep son noktada, Zarar veren vicdanlar fukaralında, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Eğer kötülük başlarsa alışkan kılar, Tembellik yitirirsen,   çalışkan kılar, Dost ol ki düşmanla, barışkan kılar, Önümüzde iki yol var, eğri - doğru!... Karartırsan içini,  sen pasla

Göklere yükseltir seni!...

Bu gece dolunay var, ışığını hissedebiliyormusun, Ben bir yolculuk olacağını bildim, sende bir yolcu, Dünyada ilk trajediyi senle yaşadım, istemediğim, Birini elde edeyim derken, elden giden bir yolcu... Kalem olup yazmaya başlıyor, bak yaralı yüreğim, Yarın güneş, yine sessiz ve de sensiz parıldayacak, Bu minicik zaferin, seni inanılmaz halemi   getirdi, Dokunsam gururuna bir, vahşi kedim, hırlayacak... Yüreği dağlayan, monoton nağmelerin görünmezliği, Ansızın,   insanı   bayıltan, beklemediği yumruklardır, Gece   olunca, yıldızlar altında, rüzgar   ve yağmurda, Artık duyulan, güz karanlıklarındaki hıçkırıklardır.. Öyle dedin, böyle dedin saçmalığı, buz dağı kısmın, Hiç bir şekilde mutsuz ettiğini görmek istemiyorsun, Sen olmayınca hayat yaşayamayacağımız değil tabi, Yuvarlanırsın yokuş aşağı, nerde durcan bilmiyorsun... Gözünün önüne düşen uzun saçlarından övünmelerin, Işıksızlık dayanılmaz, güneş parlamaz, yağmur yağmaz, Aşk sonsuz