Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çalan bir sazdım!..

Acı duvarını aşan bu aşkı, hangi  çapayla kazdın, Serbestliğim de   düşen   su,   hangi delikten sızdın, Çağırdın   bu   hazda, aşkını tek başına mı yazdın, Sazda kırılmayan tel, elin de, çalan bir sazdım... Aradığım bu değildi, çekilen başka gönle sığar mı, O   pırıl pırıl   gözlerin, merhametsizliğine uyar mı, Feleğin şu yaptığı,   sessiz,  dilsiz gönlüme ayar mı, Sazda kırılmayan tel, elin de, çalan bir sazdım... Çaresiz derde bulandım, oysa   rahattım dünde, Nefeslerde zorlanıyorum, acı varmış hükmünde, Sanki sema üstüme devrik, künde üstüne künde, Sazda kırılmayan tel, elin de, çalan bir sazdım... Seni tanımak başka, aşkını taşımaksa senden zor, Düşlerim bile çarpıp geri geliyor, olumsuz dekor, Yağmaya hazır bulut gibiydin, bunu kendine sor, Sazda kırılmayan tel, elin de, çalan bir sazdım... Aydınlığın   anahtarı aşktır, nedir şimdi   doğrusu, Senden boşalan bağrıma, gün doğmadı doğrusu, Günde dalıp gitmem, kirpiklerim desin doğrusu

Şu gönlüm de yüzersin!...

Yanağın da gam zen, duydum gül de görülmüş, Gül kokun yerine, çokcana parfüm,  sürülmüş, Siyah saçların, salkımsı,  hangi vakit  örülmüş, Bunca cilve niye, kimin için gezersin.... Çiçekli bahçem de, uçan sın, beyaz kelebeğim, Kundaklayayım, bende yeni doğdun bebeğim, Toprağa diz vuran dizlerimle, görki zeybeğim, Ekseninde uçarak, yüreğimi ezersin.... Anan  bile okşarsa,  bil ki bağrıma kan olur, Bülbüller misali şakır san, sesini duyan olur, Yüzünü sakla alemden, sana göz koyan olur, Kıvırma ki belini, yürekleri çizersin... Sol göğsüm çatırdar, kıskandırman, üzüyor, Gizli gizli bakmaların, hangi gözü  süzüyor, Ayrılık koyma gönüllere, engellerin uzuyor, El sanır ki,  şuna - buna yazarsın... Geriye   umut kaldı, zor mudur ona ulaşmak, Bağrıma   basıp durdun, hedefindi bulaşmak, İstediğim  gerçeğim,   yürekler de  buluşmak, Acılar   koynuma yattı, hasretinle dizersin... Nicelerin   yüzüne güldün, ona bal - şeker din, Buğday -arpa

Sarılmıyor mendile..

    Gün ışığını buyur ederim, yalnızlığıma ben, Yeni aydınlıklara ihtiyacı var, karanlığımın, Şefkatten yana, melek kanadı üstümde değil, Ömrüm gün batımı, yüzü kara yalnızlığımın...     Kırık gülüşlü yüz halimin, açılmadı kilidi, Üstüme üstüme gelen, sade akşamlar mı, Çığlıklarımla yürek boşalmıyor gecemde, Beynimde kıyamet kopuyor, bilen var mı... Renkli hülyalarımı, sığdıramadım  yer yok, Aklımı sürür götürür, onun bulunduğu yere, Düşüncelerim dedir, uyandırır gece yarısı, Kader örtüsü üstümde uyanırım hiç yere... Bendeki arzuları, deryalardan daha taşkındır, Gönlümdeki ateşi, söndüremez ki ummanlar, Eksilmeyen dumanı, buğulu yürek yangınım, Düşsel gezintide değilim, ne de pembe rüyalar... Ey kurumayan, tükenmez geceler ben lesiniz, Kararmış yalnızlığımın sessizliğinde siz leyim, Bu anlamsız duyguları artık üstüme giydim,  Yalnızlığı kim çağırır, kim diler ki, ne deyim...     Duyurduğum, yarım kalan bir aşkın hikayesi, Ko

Günahın özüyse sevmek!..

Gamzesini zembilime astığım, Ateşler içindeyim   harlanırım, Sensiz olan yaşama küstüğüm, Ay karanlık geceme darlanırım... Kendimi hiç gibi hissettirenim, Hayat komik arılar bal yapıyor, Ceylan gözleri olan kara trenim, Göz kapaklar gece ben siz kapıyor... Gamzelerinle aydınlanan yastığın, Yürek sallar, gölgesi   düşer hasıra, Gökteki yıldızları söndürüyor dun, Göğe baktım parlak gördüm bu sıra... Dil üstü dans eden meyve tadında, Derdim gece ışıkları açık mı bıraktın, Kızaran gök yüzünü şafakta izlerken, Sabaha nisbetmi yaptın nere bıraktın... Onun dizginlenmez   bir enerjisi var, Akıllara girmekten asla vazgeçmez, Hisleri olmaması gerek, görenlerin, Gördüğüm doğal güçler tez geçmez... Onu gören dünyayı üç defa dolaşabilir, Işığı çok, yüzün,   gözün onu görmüyor, Kendini özetle tir, daima bin bir şekilde, Yalnızlığımda ona sığındığım görmüyor... Gamzeler yeniden güne parlayacak, Kader yine bir şekilde yolunu bulur, Ka

Bedenlere Dikili gömlek!..

Ah şu yalnızlık, ne yana döndür sek, yalnızlık, Zamanla baksam semaya,  kendince yalnızlık, Derinden geliyor, aşkın   özünde var, yalnızlık, Yüreklere yer eder, bedenlere dikili gömlek ... İnsanlar merhametliliğe ettiler mi yemini, Ne topraklar emebilir, ne gökyüzü nemini, Yalnızlık, aşkın vaad ettiği,   cazibeli gelini, Yüreklere yer eder, bedenlere dikili gömlek ... Yalnızlık bulaşana bir sor, nicedir halleri, Aşklar da ne görürsün, başka yok yenleri, Mayasında mevcuttur, şu yalnızlık   genleri, Yüreklere yer eder, bedenlere dikili gömlek ... Zamanla parçalanan yüreğin silinmez lekeleri, Aşk ölümsüzlük bağışlamaz, gönülde kerteleri, Hepsini yutar, haykırarak söylenen kelimeleri, Yüreklere yer eder, bedenlere dikili gömlek ... Oysa  aşk, sevgilinin   söylenmemiş  güzelliği, Esmer tenli, al dudaklı, sürme gözlü benliği, Yüz de güneş açmış, bağırları eriten kimliği, Yüreklere yer eder, bedenlere dikili gömlek ... Kaçmaz mert yürek, y

Semih Baykara { Semihnağme } ''Öylece baka kaldım '' Şair : Kemal Yenice

Resim

Aşk çırpınışları!..

Birbirimizi görmeyeli kaç yıl oldu, Kül rengi bir hayatın içinde miyiz, Ayakların   altında zaman erirken, Pencere aralanınca biz günde miyiz... Uzun uzadıya düşünseydik hayatı, Akla durgunluk verecek hal olmazdı, Öldüresiye sabırla mekik dokuduğum, Mükemmel, yarım yamalak kalmazdı... Kendi yazılarımızın birini mi yaşadık, Hikayemizin içinde ezilmiş insanlarız, Şimdi bir örneğiz hayatın gerçeğine, Nerede ayrılık yaşamışsa, biz anlarız... Özlemin barındığı bir dünyamız oldu, Yaşayışa uymayan sorunu göremedik, Asıl bilinmesi gereken, kapı dışı kaldı, Vicdana hüküm giydik, bunu bilemedik... Hangimizde vardı acaba, yürek kirliliği, Aynalara bakınca göz ile görülmez mi, Hayalin beynimi alev alev yakıyorken, Senin düşlerinde bana yer bulunmaz mı... Gözümü yumunca, o tanıdık yüz gelir, Benim için aşkın, yokuşun da susamak, Hala korkularım  kılına zarar mı geldi, Pır pır yanarsın, zor unutmayı yaşamak... Sabah olunca tüm bulut

Dertler sıra sıra, gelir yarama!..

Hızlanarak geçiyor, engellenmez sabır dolu zamanlar, Seviştiğim le dost olsam, pişmanlığım   taşmazdı bende, Aklımın zayıflığı unutturmuyor, kalpte nefes alıp verir, Yalnızlığın adalet duygusu bu! Ne buldun şu bedende!... Ah aman, vah aman, gökteki   yıldızlarda bana küsmüş, Niye küskünlük, Ah ah ellerimde, tutabildiğim ne kaldı, Huzurların yurdu kalbim, huzursuz, çaresiz ummanda, Bir yanımda işte sevda dolu, diğerinde kuru can kaldı... Köşeler, duvarlar korkutur, soğuk odalar ıssızlığında, Üstüme çekecek ne kaldı, yüzüme yüzüme söylense, Mutluluk ve haz, adeta,   ta Kuzey Kutbunda buzullar, Ey   Dünya,   eğlenecek şey mi ki, bu gönlüm eğlense.. Yüzüne yayılan, çatık kaşları, tepetaklak   eder oldu, Siyahımsı kudretli varlığı, göğsümde daima kalacak, Sonsuzluğa bağlamış bizi aşk, bunda şüphe arama, Peki, yaşattığı eziyetin bedelini, nasıl tanımlayacak... Anlamıyorum, hala, neden kapalı bir aşkı seçtim ki, Elimde kuş gibiydi, tek yanlı

Ağlatan şarkı!..

Sen mi haberdar değilsin günahından, Bak bak havaya da manisin ahımdan, Doğmaz güneş, etmediğin biyadından, Bana şu halimi sorarsan, ağlatan şarkı!.. Böyle  sonsuza  kadar,  kızgın kalamaz sın, İki kişi arasında zaman erime, anlamaz sın, Senin  için güzel  şey hissettim tınlamaz sın, Bana şu halimi sorarsan, ağlatan şarkı!.. Maşallah çehrene maşallah, maşallah, Ucu ucuna nasıl denk gelmiş, maşallah, Gamzeler şekil valla, vah, vah maşallah, Bana şu halimi sorarsan, ağlatan şarkı!.. Senle geçen zamanın yasını tutuyorum, Aklıma çökünce, bedeni,  unutuyorum, Salla kal çanı, senden bunu umuyorum, Bana şu halimi sorarsan, ağlatan şarkı!.. Beden  güzel, dışın  güvenilir, içinse  çılgın, Çok parçaya böldün, aşkta yüreğim kırgın, Pırıltılı olmandan rahatsızım, ruhum yılgın, Bana şu halimi sorarsan, ağlatan şarkı!.. Sade güzel değil, çok atarlı bir kadın sın, Çok gereksinim vardı aşkta miladım sın, Elde etmek imkansız, gönülde inadım sın, Ba

Kemal Yenice ⊰❀⊱ Buğulu Gökyüzü ⊰❀⊱Şiiri,Yorum : Dr Funda Sağlam

Resim

Ne değişti kaderimde!..

Suskun-engin gece için de, terk edilmiş yalnızım, Yanan yürek zorlu atışlarıyla, yokluğu, can sızım, Dinginliğin kimi yanları, can acıtır, bu mu lazım, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Tutku rüzgarında dalgalanırken, garip gönlüm, Ne den bunca yorgunluk, gün-gecede bin zulüm, Bakışın özlemiyle uyanırım güne, kırk büklüm, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Kutsalın içine dağıldım, kim demiş ki taşmışım, Sona ermez beklenişe, sonsuz umudu saçmışım, Sönmeyen, sisli yanan ateşe, kollarımı açmışım, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Kanım kan lansa derken, aşk öpüp sarhoş oldum, Canın su aldığı kaynak, susadıkça, na hoş oldum, Damladı, dağıldı bağra, bazen de çok hoş oldum, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. İçimde kat kat yamadığım, eskiyen zaman gibi, Kaybolur giderim nar da, kül olmaya yanan gibi, Nehirlerin, denize kavuşup, kaybolduğu an gibi, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!..

Ne değişti kaderimde!..

Suskun-engin gece için de, terk edilmiş yalnızım, Yanan yürek zorlu atışlarıyla, yokluğu, can sızım, Dinginliğin kimi yanları, can acıtır,  bu mu lazım, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Tutku  rüzgarında dalgalanırken, garip gönlüm, Ne den bunca yorgunluk, gün-gecede bin zulüm, Bakışın  özlemiyle uyanırım  güne, kırk büklüm, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Kutsalın içine dağılmış, kim demiş ki taşmışım, Sona ermez beklenişe, sonsuz umudu saçmışım, Sönmeyen, sisli   yanan ateşe, kollarımı açmışım, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. Kanım kan lansa derken, aşk öpüp sarhoş oldum, Canın su aldığı kaynak, susadıkça, na hoş oldum, Damladı, dağıldı bağra, bazen de çok hoş oldum, Gök yüzüne el salladım, ne değişti kaderimde!.. İçimde   kat   kat yamadığım, eskiyen zaman gibi, Kaybolur   giderim nar da, kül olmaya yanan gibi, Nehirlerin, denize kavuşup, kaybolduğu   an gibi, Gök yüzüne el salladım,

Kemal Yenice – Unutmak Zorundayım

Resim

Şimdi kimlere kaldı!..

Aşkının bedenimde yarattığı depreme rağmen, Taptaze ve neşeyle bakıyor  aşkına,  kalp hala, Muhteşem güzelliği sunuyor eski şarkılar gibi, Masalda mıyım, aşkta mıyım anlamam hala.. Rüzgar senden yana, bu kadar çok avantajla, Şahane gözlerin,  ışıl ışıl süslenmiş kaşlarla, Nereye gideceğim yol yok, derin ses ver içime, Tek kaldım gölgende, duyduğum inançlarla... Kurulduğum aşkına, ben nasıl tutunayım, Çırpınan yüreğimin, hiç olmuyor yurtları,         Ne yapsam sürekli en başa dönemiyorum, Güne değen saçını saç bağra yeşert umutları... Ruhumu dayanılmaz hasretin sardı, bilesin, Varlığın bana yetmez iken, karıştın hayallere, Ne yana baktıysam, orada buldum, ben lesin, Düşünceleri gülüşünle besledim, bak niyetlere... Koklayamadığım ve hasbihal edemediğim sin,  Güneş ışığına çıkayım derken, geri dönüyorum, Kalbine  seslenmeye ne yapmalı, aç pencereni, Buğulu cama adın yazıp, hislerimle övüyorum... Ne kaldı elimde, onca sararan zam