Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ayrıldık Arzu!..

Baban seni bana verdi, Bacanağın neydi derdi, Benim derdim kimi gerdi, Tamam, ayrıldık Arzu… Siyahtı saçların taratırdın, Telefonla sık sık aratırdın, Buluşmaya fırsat yaratırdın, Yinede, ayrıldık Arzu... Kara sende yara bende, Ayrıldıysak hata bende, Bacanağı salma sende, Ahanda, ayrıldık Arzu... Fotoğrafta kaldı yerin, Senin izin bende derin, Böylesine bir kaderin, İçine etsekte, ayrıldık Arzu... Gamzelerin sayamadım, Kız ben sana doyamadım, Ayrıldım ama kıyamadım, Ne oldu da, ayrıldık Arzu...   Nişan ettim övemedim, Bacanağa sövemedim, Baban vardı dövemedim, Affet, ayrıldık Arzu, Niye girer aşkın arasına, İkimizin gönül yarasına, O birleşme sırasına, Sonunda, ayrıldık Arzu... Evlilikti, sözümüzdü, Birleşme gözümüzdü, İyi niyet özümüz dü, Ama, ayrıldık Arzu... Burnunu soktu takıldı, Pisin yuvası da yıkıldı, Kendisine pis bakıldı, Neden, ayrıldık Arzu... Ah almak ne

Mutluluk yaya kalır!.

Hol yok, yumurta yok, bayrağı diktin hemence, Nedensiz sinirle, mesafeler açtın düşünmeden, Çıtçıtlamışsın bohçanı sırtlanıp yola apar topar, Hem bize, hem kendine, ettiğini hiç görmeden… Çığ düşürdün gönlüme, altında ezildim, büzüldüm, Söyle bana, hangi dağın yamacı bu kadar karlıdır, Soğuk bakışlarını gösterdin, şimdi artık el miyim, Soğuk gözle baktınsa, bu, her iki mize zararlıdır…. Önemsiz şeyler uğruna, aşkımızı terk eyledin, Yemeğine koydunsa kaşığını, o zaman aş olur, Koy kaşığını, aşk yolunda, geri adım saymadan, Açmazsa sevgi çiçeğin, kararır yüreğin  taş olur… Sağa dönsem uyumam, sola dönsem gamlanır, Yüzü koyun yatırdın, stresle reflü ettin adamı, Aşka çevir yüzünü, koşup   geriye bakmadan, Aheste varılmaz, ya doru ol, ya ter ket sevdamı… Gamzelerini kime sakladın, hangi minder altında, Görülmez oldu kaç zamandır, tesellimi bulamam, Değerinde   saklı tut emi, bozdurmada öyle kalsın, Saadet kapılarımı kapalı tutma,

Örselenmiş duygular!..

Çabalarımız ne için, niye çabalarız ki bizler, O sıralardan boşamı geçtik, boşuna mı okul, Şimdi kırılan gönülle baş başa, olgun halde, Ne bir yar nefesi var, ne feryadını işiten kul… Rüzgar ırgaladı dalları, düşen yaprağı gör, Sararmış uçlarla, koca bir mevsimi devirdi, Onun hayat çizgisi belli başlı, yaşamda bizi, Gün-güneş değil, aşkın fırtınaları kemirdi… Kanun yok namına, kuş bile uçar göğe doğru, Katı yürekli olmamalısın, daralmasın salıver, Kürek kemiği arasında kalakalmış ferah tut,  Kalbini sıkıştırma yerinde, bazen aşka dalıver… Aşk istediğini almaz, dil dudağa değmeden, Olgun   tatlı meyveler, yanaktaki gamzeler, Göz kırpacak zaman kalmasa bile bu aşktır, Bekliyor can, sevgiliyle, bir el ele gezmeler… Kıyısındayız hayatın, ya çok geç, ya yarın, Yıldızlar da sönecek, güneşin olmayacak, Ne bir kara bulut çökecek, ne yağmur sesi, Veda zamanı gelecek, gün hiç doğmayacak… Aşkta bir dönüşü olmayan yo