Zavallım, gülüm!






Sen yoksun diye bu mısralar,
Sen yoksun diye bu şiirler,
Anımsarım, tümünü, tekrar tekrar okudukça, dudaklarımdaki mırıldanmalar sanki sesinin aksi,
Dolaşırlar etrafımda, gölgeleri, suretini yaratır, sonra konuşurum onlarla, “İyi misin”
“Görmeyeli”
“Kaldı mı sende de bir eskimiş duygu”
 “Var mı sende ılık göz yaşı nemi”
“ Gelirmi sanada dudak büzülmeleri ağlamaklı”
Bu konuşmalarıma eş anlamlı konuştuğun oldu mu hiç? Senin?…


Aynaya bakıp gamze çukurlarına bir değ, "Ben o olsaydım onca ilgiye layık görür müydüm"  "Bu nasıl tutku" de!...…


Yokla zihnini,  bir nebze bana dair bir şeyler varsa, o düşüncelerin ılımlı ise,
O halde gel!
Yanlızlığıma terk edişin yeterrrr!....


Bu günlerde kuru sıcak vurur pencereme, yakıcı, içerinin ve dışarının sıcaklığı aynı derece, sadece nem yok, nem gözlerimin altındakiler ve sana ait…


Hayatımızda farklı mutluluklar tadıyoruz; ama ayrı ayrı,
Ya acılar; İşte o farklı farklı, hissettiklerimi “Mecnun “yaşasaydı bu yaşadıklarıma göre, kendini şanslı sayardı!..


Cefa olan la yarışsa; “Bendeki de ne ki” diyebileceğini sen de düşünürmüsün?...

Yada;

İşine geldiği gibi,” Ya çarp can ağzının ortasına iki tane” dediğin oldu mu?..

Ya da; “Zavallım, gülüm”


Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.

28.08.2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Susma gönlüm sen söyle!...

Sürçe lisan ettimse affola!...

Kaldı!...