Kayıtlar

Mayıs, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaralı kuş!..

Yaralı kuş!.. Niceler öncesi geldiler,  Adem  - Havva, O gün başladı dert-çile, aşk denen dava, Nereye yüz dönsen, üstüne üstüne hava, Ruhumun arzusu cevapsız,  yaralı kuş!.. Aşk denen  şu hikaye,  Aslı – Kerem’den, Ala göz, gül yanak öldürmüş veremden, Şimdi aşka ne dersin, hepsi  dümenden, Ruhumun arzusu cevapsız,  yaralı kuş!.. Derdin, gamın artar aşk odunu giyersen, Kabına köz doldurur, bir kere seversen, Can alır göz karası, kapıldıysan eğer sen, Ruhumun arzusu cevapsız,  yaralı kuş!.. Gülümse sevgiyi, tek yapacağı nefreti, Sana tepeden bakar, yüklenin alameti, Hayranlıkla baktığın, gösterir kıyameti, Ruhumun arzusu cevapsız,  yaralı kuş!.. Göklerde bulut yok, deryan da yelken, Güzel geçmişin silinirler, sineni yerken, Cihanda büsbütün yalnızsın,  dilerken, Ruhumun arzusu cevapsız,  yaralı kuş!.. Bedava görünen aşkı, pahalı hale geldi, Duygu ağır ödedi, kesem erken tükendi, Ayaz gece, düşü ısıtmaz, bu aşkın kendi

Vehbi Koç’a hava atarım ~~Kemal Yenice~~Şiiri Yorum : Nermin Girişit

Resim

Hatıran kaldı!..

Sesin ve nefesin, Bizde bir yer aldı, Ömürde silinmez, Bir hatıran kaldı!.. Gözle görülmez, Değeri ölçülmez, Kıymeti biçilmez, Bir hatıran kaldı!.. Yüreklere kazılı, Semalara yazılı, Mutluyken sızılı, Bir hatıran kaldı... Gönülde hoştuk,   Dolardık boştuk, Her hafta koştuk, Bir Hatıran kaldı... Gördük farkını, Gönüle katkını, Helal et hakkını, Bir hatıran kaldı... Veysel Kimene Sevda Şairi (Kemal Yenice)

Aşka rağbet etti gönül!..

Aşk dersin, derince akar, Kalp delip, gönülü yakar, Kafan takar, gözün bakar, Aşka rağbet etti gönül... Seversin, gönlünü    vermez, Aşk muamma, akıl ermez, Bulaştın mı, yüzün gülmez, Aşka rağbet etti gönül... Sanki el tetikte, çiftesi var, Görür görmez, sana kıyar, Gözüne bak, gözü yumar, Aşka rağbet etti gönül... O gün etmiş vermiş karar, Sende başlar bin bir zarar, Hangi aşkta varmış yarar, Aşka rağbet etti gönül... Vermesinler neşe insana, Tüm güzellik ondan yana, Yiğit sensen çık meydana, Aşka rağbet etti gönül... Kime anlatıp, ne yapmalı, Tat vermeye, ne katmalı, Eros oku, esas ona atmalı, Aşka rağbet etti gönül... Çalılık sathı, olmaz sümbül, Can yakan şahsı, beyaz gül, Kuş cağız şimdi öten bülbül, Aşka rağbet etti gönül... Halimiz sade, şekilleri zarif, Sesimiz hoştur, olmadı arif, Sevmeden önce yok idi tarif, Aşka rağbet etti gönül... Veysel Kimene  Sevda Şairi (Kemal Yenice) © Bu şiirin

Hatıran Kaldı!.. Kemal Yenice Şiiri slayt("SEMİHNAME" SEMİH BAYKARA ÜSTADA ATFEN)

Resim

İki çeşme!..

Bu ani duygu akışı bilemedim, neden aşkta, Denir ki, iki şeyin arasında bir çizgi vardır, Biri onun gülümsemesi,   diğeride göz yaşın, Temelde, farkına varmadığımız hata vardır... Tanımadığın birinin ardından seni sürükler, Tanımadığın aşkı,  hop, ortaya çıkı veriyor, Görmeye   muaffak olamadığımız kaçarken, Farkında değiliz; ama, mimiklerimiz eriyor... Göremediğimiz   şeyi, elbet kontrol edemeyiz, İnsan     bakmaya   çalışır, aşk görünmemeye, Gözlerimizi   dua etmeye, rüyaya kapatırız, Gözler içinde acı büyür, bağlı, sevilmemeye... İnsanın içine taş gibi oturur, sıkıntıya sürükler, İnsan ağır duygu yaşar, hep basamak basamak, Paylaşmak kavramı yerine, tüme hakim olur, Güneş sıcağıyla sarmaş dolaştır, aşkı yaşamak... Gece   yavaş yavaş çöker,   benim ufuk üstüne, Düşündüğümden çok farklı, yolculuğa çıkarır, Ruhları okşar görünür, ferahlatmaz rüzgarı, Geçmiş   kahkaham yerini, göğü inleten acı alır... Görünüşe   aldanmamamı kimse

Eriyorum, damla damla!..

Hasretten  ibaret,  budur  bütün hissettiklerim, Gönül arzularımı bitirme, budur diyeceklerim, Duygularınla savaşırken, budur beklediklerim, Gece mumu gibiyim, eriyorum, damla damla!.. Göresim tuttu seni, her anım sana koşacak gibi, Bürüdü bütün ruhu hasret, solumda bıçak gibi, Yokluğunda aldığım nefes,   sana ulaşacak gibi, Gece mumu gibiyim, eriyorum, damla damla!.. Hasretinle süslüyorum, gönlüne uzaklığımı, Sen kokan bu şehirde, buldum tutsaklığımı, Şayet değişirsen bir gün, kaldır yasaklığımı, Gece mumu gibiyim, eriyorum, damla damla!.. Yürek dertli peş peşe, sigara hiç söndürmüyor, Olumsuz düşüncelerde sin, geri döndürmüyor, Değişen bir şey yok, hüzünlerim   güldürmüyor, Gece mumu gibiyim, eriyorum, damla damla!.. Hiç mi güzel şey olmadı, nedir, seni kandıran, Hep seni hatırlatıyor, hıçkıran bütün   hatıran, Düşten güzel duygu dolu, mazimize baktıran, Gece mumu gibiyim, eriyorum, damla damla!.. Yalnızlık birleşik bir gölgedir

Kara kaplı defter!.

Gönlüm, sim siyah bulutlarla kaplılar, Öyle bakıp bulutların,   geçişini izlerim, Sanıldığı kadar birbirine yakın değiller, Beynim tüterken, sabah bekler gözlerim... Uzak kalsa da bana, aşkıyla yaşıyorum, Ele değer verdi, aşka vermedi   kıymeti, Nice can, gözlerinin güzelliğini gördü de, Kıvılcım çakan yürekle, bitmez alameti... İzmir’in hafif deniz kokusu üstüne sinmiş, Gamzeleriyse, deniz nemini   barındırıyor, Yaprağa çiğ düşmüş hali, duruyor yüzde, Burada ben, kim bilir kimi kıvrandırıyor... Hüznümü aşarken, göklerde kalır gözüm, Titreten kum gibi siyah saça, kalbi takarım, Şafakta karanlık , alev kırmızısı parlarken, Bakışları içimdedir,   dos doğru ona akarım... Tiğnetim bu, olanın, hasretliğini yaşıyorum, Beynimi döndürüyor,   iki gözümün sevdası, Büyük mücadelemde, ruhum süzülüp gider, Hissettiğim derin arzu, artık gönlün duası... Susmak hangi yangını söndürmüş söyleyin, Haykırışım, tat alamadım,   uzağımdayken,

Canım Annem!..

Gözlerimin   içinde acım büyüdükçe büyür, Gök yüzüne ağıdım var,   dayanamıyorum, Artık sonbahar düştü, sol yanım derbeder, Bu damı gelirmiş başa, inan anamıyorum... Annelik özeldir, insan annesiyle güzeldir, Her kuşun iki kanadı var, kanat sızım ben, Zaman hızlı akarken, siyah gül bırakıyor, Çocuk kalbimde kuş, çocukluğumda ben... Ömrüm dostsuz, mutsuz akışında ararım, Acı -tatlı her an   kalsaydın yanı başımızda, İsterdim günü   seninle doyasıya yaşamak, Ne yazık hayalin kalbimde, gözyaşımızda... Çepe çevre sarılı göğüs kafesim, dert    var, Üzerinde nice otlar bitti, birbiriyle karıştı, Bir türlü kurtulmaz, şu çırpınan yüreğim, Anneler gününde yokluğuna sanma alıştı... Düşüncede kaldırırdın, üzülünce güldürür, Yeter bu ayrılık, imkanın olsa gelsen biraz, Hayat dediğin bu kadar az mıydı aldı seni, Gel gör ki annem, artık, toprak bırakmaz... Çiğdemler çiçek açarmış, bahar görünce, Hicranlı gecelerin sona ermez ki annem, Gönlümü

Kaldı yadigar!..

Onca beraberlikler nereye gitti, Sevgiler buraya kadar mıydılar, Sağlam zemine bastığımı sandım, Hayal yaratma peşinde sandılar... Çevremdeki eşyaya bakamam, Saçlardan bir kaç damla su var, Yeni bir yol arayım dedim ben, Aldığı nefesi, hissede nim var... Akşamı kucaklarım keder verir, Gündüze sarılsam gönlü yakar, Beni bu acıdan kim kurtarabilir, Yalnız o var, gözlerim onu arar.. Havada bir an, kuşlar cıvıldar, Uçan kanatlar mutluluk yayar, Kaba betona gömülü gönlüm, Dokunduğu kalbim, gün sayar... Kim koymuşsa oraya sevgiyi, Aşk hoştur da hasretlik sarar, Adı güzel geliyor kulağa hep, Beni ezdi geçti, kimlere yarar.. Basit gibiydi en son öğrendim, Aşkı yara açtı, derin yarası var, Gözleri gözlerimi bulduğunda, O gün bu gün ondan kalan var...        Tepeden tırnağa pişmanlık yok, Çok değil hayal kırıklığına salar, Günü soğuk, gecesi karanlık olsa, İstemem, başka başka dünyalar... Aşk sana, hançer bana, can can

Gurbet neticesinde!....

Çoğalır damla damla, taşıyamazsın ayrılığı, Göz yaşları, katmer katmer ediyor  gurbet, Ulaşmak zor, yalnızlığa sürüklüyor yarada, Tutsak edilmiş nefer gibisin, var ise gurbet... Hasretliğe sarılı, kos koca bir dağın ardımı, Gözümde devrilmedi kara gözlümün gölgesi, Bütün odaların yak ışığını, karanlık gitmez, Yankılanır duvarlarda, tükenmeyen o sesi... Bilmediğin  macerayla katıldın uçurumuna, Resimlerini asıyorum görmelisin  başucumu, Bir tanesi en üst basamağında merdivenlerin, Unutturmuyor seni, terletiyor bak avucumu... Böldüğümüz her ekmek, huzurdu o zamanlar, Bambaşka bir güzeldi her duruş, her davranış, Şimdi tozlu pencereler, yüreğim taş duvarlar, Koparılıp yerinden, bilinmeze gitti bu aldanış... Sanmam, yüzlerce giden hiç mi acı duymadı, Deldi bir çok çeliği, göğüste açtı korkunç yara, Doğar hasret, sevinçsiz,  yığın gurbet gününde, İki yerde yıkık ruhlar, bekler kim yaram sara.. Tepmiş sin rahatını, boynu bükük mutlu