Hicran' mış sevdiğim!...
Üstü kapalı konuşmayı
sevmem,
Açık sözlü olmaktır, tek
prensibim,
Sevmede de
gizli-saklı olamadım,
Anlamışsındır belki?...
Bahçe makasını
istediğimde:
“Babamdan iste”
Ürperdim,
Sandım bir işaret,
bir istek bu sözcük,
Nasıl dilim dolandı,
nasıl da cevapsız kaldım,
İstemeli miydim?...
Hayır, çok erken,
hayli zamana ihtiyaç var…
Cami önünden
geçerken, babanla karşılaştık,
“Ne o !..“
“Yoksa biliyor mu?..”
Oysa habersiz di, senin bana gülüşlerinden…
Birlikte geldik
mahalleye,
Bizi evin önünde
izlemiş tin,
Görünce güldün
kaçtın,
Birde bana:
“Serseri aşık düş
yakamdan”
Bu nasıl söz?...
Ben kendi düşlerimde
yaşatırken,
Aldığım cevaba bak…
Olsun,
Belki ilerde sever,
Yok!.. Ağabeyleri
var,
“Ne oluyor aslanım”
dese…
İyi düşün, bu kız
senin harcın değil,
Daha ne kızlar çıkar,
Vazgeç,
İleriyi göremiyor
bakışların…
Doğruydu,
Farklı evlilikler
yaşadık, bir de;
Eksik bir yanın
olduğunu,
Yıllar sonra gördüm,
Her zaman boynun,
Sol yana bükük,
düşünceli ve keyifsiz…
Evlisin, çocukların
var belki çok mutlu ama;
Bir kere boynun,
Sol yana düşük,
Ve hep düşük kalacak…
Gizlediğin bir
şeylerle,
Yılların
yetimi-öksüzü gibi,
Derler ya:
“Bir çatı altında
neler geçer görünmez”
Yine de,
Yaşıyoruz işte, sen bensiz, ben sensiz,
Boşuna sevmişim;
Sen değilmişsin meğerse.
Hicran’ mış sevdiğim…
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yorumlar
Yorum Gönder