Elin, ruhun, elim de!...
Nasıl işkence bana, aşkın dan nasıl çile,
Aklıma geldikçe, iki
lop ciğerim yanar,
Başka yüzlere karışmış,
bilirim o birisi,
Düşününce onu, aşk
kapım iki kere çalar…
Tavuk derisi yoktu
hiç, kadife idi teni,
Bacaklar taş-sutun,
mermer her yeri,
Bu kadar kıymete
bindirdim onu ben,
Kehribardı her santim,
sanma kösele deri…
Bana bir aşk yuvası
hazırlamadan gitti,
Bir öpüşle, onunla ruhum dinlenme den,
Gidişi öyle vurdu, yeri-göğü
cihanı inletti,
Karyola gıcırtısı
sanma, hiç dinleme den…
Yumuşak döşek göğsü, iki elle dalmalı,
Bakarsın gözlere,
Mercedes’ in kedi farı,
Dokunduğun her yerde,
bin vat elektrik,
O kadar lezzetli ki,
sanki yedik mim barı…
Tabureye çıkmalı,
gamzeden bir makasa,
Dil deyince de,
titreme olur bedenin de,
Sarılınca beline,
seninim derse bir kere,
Bir şey kalmaz,
eksilme olur kederim de...
Ama nerede uzak o,
hangi çamın altında,
Yağ sağ yanına
devrik, ya sırt üstü yatar,
O keyfini çıkarır
dünyanın, bana kastı ne,
O kuzu çevirme yerken,
bana kokusu tüter…
Zalim dünya
affetmiyor, uçtu kuşum yerinden,
Ne kadar dil
döktüm, kaçtı her seferin de,
Gün gelirde oturup
dizime, bakarsa gözlerime,
Derim benimsin madem,
elin, ruhun, elim de...
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
18.12.2012
Yorumlar
Yorum Gönder