Düğünümüz var, buyurun gelin!…


Sevda yakmışsa seni, düşmüşsen ataşa,

Baş değerse başa, o zaman bakılmaz yaşa,

Selamlar yolla, eşe-dostta cümle kardaşa,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Biterse bu özlem, kim ne karışır,

Dostumla dostum, düşmanımla barışır,

Bu gönül artık varlığına alışır,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Diller kilitlenir, söylenecek söz kalmaz,

Vatanın bağrım oldu, yar vatansız kalmaz,

Masada bin bir çiçek, güllersiz hiç olmaz,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Kömür karası kaşların, gözlerin de aynı,

Saçın teli siyahtır, dünyada geceler aynı,

Özlemdir dokunmalarım, hasretim aynı,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Sensiz bomboştum, kaç gece eylül bakışlım,

Halılar dokumuş, elleri oyalı, birde nakışlım,

Kördüğüm attın, kopamadım, taktım takıştım,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Davul-zurna eşliğinde, gelin atın üstünde,

Onca kışı aştık şimdi yaz, yazda at üstünde,

Son durak kaçmaların, artık yerin el üstünde,

Düğünümüz var, buyurun gelin…



Balayı bekleme, burası köy yeri, var el alem,

Kapı önünde bekleyen çok, dolmuş cümle alem,

Kimi sırta vurur, kimi deper, düğün olur bir alem,

Düğünümüz var, buyurun gelin…





Yazan Aşık: Veysel Kimene

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Susma gönlüm sen söyle!...

Sürçe lisan ettimse affola!...

Kaldı!...