En büyük gerçek ayıbımız ve kaybımız!...
2003
– 2007 tarihleri arasında Ankara Büyük Şehir Belediyesi; Gençlere yönelik çok
amaçlı aile Yaşam Merkezi kazandırdı, bunlardan bize yakın olanı Eski İstanbul
yolu üzerinde Hosta bitişiğindeki Aile
yaşam Merkezi idi;
Üç
katlı; zemin gençlere, orta kat yaşlılara ve en üst kat ise çocuklara
yönelikti..
Bu merkez’de; okuma odası - kitaplık, internet
salonu, derslik, kurs odaları, oyun salonu, kabul salonu, mescit, erkek ve
kadın olmak üzere 2 yarı olimpik yüzme havuzu, spor salonları, sauna ve
hamamlar yer alırken, El Sanatları ve Hobi kursları, Enstrüman kursları, Türk
Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Resim, İğne oyası, Ahşap Boyama, Cam Boyama,
Seramik Boyama, Kokulu Taş, Keçe, Kağıt Rölyef, Takı Tasarımı, Taş Boyama,
Mefruşat kursları idi;
Huzurlu aile güvenli gelecek çerçevesinde hizmet
veren bu ortama hafatada 7 gün muntazaman katılıyordum, Özel kimlik çıkartıp; servisinden faydalanırdık, servis 09.00 da başlıyor, akşam 20.00 a kadar her saat başı de servis evlere dağıtım yapıyor ve bu tür imkanlardan faydalanıyor dum!
O yıllar annem sağlıklı, kızım Ayşegül ilk okul
yıllarında ve şimdiki Kızım Elif Sena gül ise henüz hayatta değildi. Şahsımın
Kahve kültürü, içki-sigara gibi alışkanlıkları olmaması nedeniyle ve kendime
zaman ayırmamın en fazla olduğu yaşantımda boş zamanlarımın en çok olduğu
dönemlerdi, bu ortam bana başka bir cazip geliyordu..
Bilgisayar kurslarına katılıyor, Türk sanat
Müziği, Türk Halk Müziği korolarına eşlik ediyor. Tv karşısında haberleri kendi
o hoş ortamda takip ediyor, Kitaplıktan kitap alıp evde okuyup bir süre sonra
iadesini yapıyordum..
Korodaki arkadaşlarımızın çoğu bayan idi 3-5
kadar erkek idik, malumunuz her biri belli bir kademeden belli bir kamu
kuruluşundan emekli olmuş ben ve ileri yaşlarda kişilerdi, olgun oturgun,
kendini bilen..
Ayni duygularla orada bulunup ömrümüzün kalan
zamanlarını hoş bir şekilde geçirmeye çalışan emekli insanlardık..
Hafta arasında Atatürk konulu toplantılarımız
olur, özel tasarılı salonda sahnedeki arkadaşlarımızı dinler coşku ve heyecanla
bu toplantılara katılarak konuşulanları alkışlar coşku içinde şehitlerimize ve atamıza saygı duruşuyla başlar Ulu
önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anardık...
Türk sanat Müziği korosuna katılım sırasında bayan
hocamız şiir konusu açarak “araya şiirlerde sıkıştırmalıyız “ şeklinde öneride
bulundu, önemli şairlerden şiirler okunuyordu..
Bir gün Erkek arkadaşlarımızdan benden yaşca
büyük Kars'lı abimiz bir şiir kitabının çıktığını ve ondan bir parça okumasını
istedi, hocamız makul karşılayıp okumasına izin verdi..
Kars'ı abimizin
okuduğu şiir Kars'ın Rus işgali sırasında Rus ve Ermeni çetelerinin Yaşattığı
zulümleri içeriyordu, burada anlatılan dedesinin ve köy halkının ahırlara
doldurulup kadın- erkek, çoluk-çocuk demeden diri diri yakılışını anlatıyordu.
Hocamız hemen müdahale etti, “yok öyle “dedi, Bende
Ermeniyim duyardım bilirdim dedi, sonra diğer bayanlardan da Ermeni kökenli
olanlar ortaya atıldılar, Kars'lı abi gerçek ve bunu kurtulanlar anlattı diye
itirazını dile getirse de sessizliğini korudu..
Bu tartışmalar fazla sürmedi, konu unutuldu normal koro ve şiir
okumalar devam etti.
Ancak gerçek kimliklerini ifşa edenlerle birlikteliğimizi devam ettiriyorduk, hepimiz Türk vatandaşı hepimiz sonuçta insandık, geçmişte yaşanılanlar üzücü olabilirdi..
Ancak gerçek kimliklerini ifşa edenlerle birlikteliğimizi devam ettiriyorduk, hepimiz Türk vatandaşı hepimiz sonuçta insandık, geçmişte yaşanılanlar üzücü olabilirdi..
Asıl ve mühim Konu
şu; Atatürk konulu toplantılarımıza katılan bayanların çoğu Ermeni kökenliydi ve
haddinden fazla Atamıza sahip çıkılıyor, bizlerse sadece dinlemede kalıyorduk salonda..
Ne den Atamıza biz bu denli sahip çıkamıyoruz, ne den Atatürk ve silah arkadaşlarının bu günkü Türkiye Cumhuriyetinin var oluşundaki
gerçek ve kalıcı çalışmaları çocuklarımıza yeterince anlatılamıyor..Bir Atatürk
gençliği tam manasıyla yeşertilmiyor?
Bu bizim, en büyük gerçek ayıbımız ve kaybımız!...
Küçük bir anımdı anlatmak istedim..
Dost kalın, sağlıcakla kalın..
Selam ve saygılarımla..
Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
31/01/2019
Küçük bir anımdı anlatmak istedim..
Dost kalın, sağlıcakla kalın..
Selam ve saygılarımla..
Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
31/01/2019
Yorumlar
Yorum Gönder